evin önünden geçerken...
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
-Bir Gün Sabah Sabah, Turgut Uyar
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam. Yıllar önce ben giderken sen kapıyı kapatmamış olsan. Evden her çıktığında sokağa bir göz atsan, yokuşun altına uzanan kaldırım taşlı yolun sonunda biraz daha uzun kalmış olsa bakışların. Çıkarken anahtarı paspasın altına belki dönerim diye bırakmış olsan.
Usulca girsem yine hayatına. Çayı demlesem. Sevdiğin o simitlerden alsam gelirken, duruyor mudur o pastanemiz, yanında eski kaşar olsa ve sen hiç diyet yapmasan.
Uykudan uyandırsam seni eskiden yaptığım gibi. Şaşırmasan beni gördüğünde. Bir gün döneceğimi bildiğini görsem gözlerinde. Neden geldin demesen. Nerede kaldın desen. Yıllardır kimseye söyleyemediklerimizi de yanımıza alsak ve çıksak o serin, sisli İstanbul sabahının boş sokaklarına. Yürüsek yan yana konuşmadan. Eskisi gibi sadece sen ve ben.
Bilsek ki, konuşulacaklar için çok vaktimiz olacaktır. Kaldırım taşlı sokaklarda ayak seslerimiz yankılansa, biraz daha yaklaşsam sana ve sen hiç itiraz etmesen. Saçlarını açsan, rüzgâr kırçıllaşmış lülelerini savursa. Denize inen o sokaklardan birinden kendimizi aşağıya salsak. İyot kokusu bizi anlatsa.
Vapur düdükleri ötse. Telaşlı insanlar hızla kahvaltılarını edip evden çıkarken, vapurlara akın akın doluşup karşı kıyıdaki sıkıcı rutinlerine, sevdikleri şeyleri onlara unutturan o küçük ofislerine giderken elini tutsam. Sen bırakmasan. Vapurun en arkasına yürüsek. Elindeki simitleri martılara uzatsan, köpükler cesaretimiz olsa.
Etraf alacakaranlıkken hâlâ bana dönsen. Yüzümüzü örten karanlığın arasından bile hatırlasan beni. Çok uzun kaldın desen. Değişmişsin dediğimde üzülmesen. Evlendim, bir çocuğum oldu demesen, dediğinde ağlamak istemesem. Gitmeyecektin desen. Şimdi geldim diyebilsem. Sesim cesur, güvenli, inançlı çıksa. Sana dönemeyeceğimi bilsem de bir daha asla bırakmayacağımı söylesem. Sen inansan. Hepsi için artık çok geç olmasa.
Bu sabah evin önünden geçerken kocan kulağına bir şey fısıldamasa, sen öyle güzel gülmesen, oğlun elini tutmasa, ben tutsam.